Pazarlamacılar, müşterilerini her alanda yakalamaya devam ediyor. Gün geçmiyor ki yepyeni bir yöntem ile karşımıza çıkmasınlar. Aslında hep amaç aynı müşteriye doğru yerde doğru zamanda ulaşmak. İnsan olarak değişikliği seviyoruz ve değişik yollar hoşumuza gidiyor. İşin odağı insan olunca ve aslında temelde 3 tip insan olduğunu düşünürsek pazarlamacıların da aslında işinin odağının bu kadar kolay olduğunu anlarız. Nasıl mı ?
En genel haliyle 3 tip insan vardır. Bunlar dokunsal, işitsel ve görsel insanlar. Tabi bunların kombinasyonları olan insanlar da var ama ben en genel hali ile anlatmaya çalışacağım.
Tüm bu tipler aslında duygularımızı nasıl gösterdiğimizin, karşımızdakini nasıl anladığımızın ve verdiğimizi tepkilerin göstergesidir. İşte satın alma aşamasında da aslında bizi içimizdeki bu karakter özellikleri/tipler yönetmektedir.
Dokunsal insanlar, sevildiğini anlamak için mutlaka temas etmek isterler. Sevdiği kişinin elini tutmak, koluna dokunmak, sırtını sıvazlamak vs. Bu tip insanlar sevdiklerine sürekli dokunmak ister, sevdikleri onlara dokunsun isterler. Bu mutlaka sevgili veya eş olmak zorunda değildir.Annesi onu okşasın isteyen bir çocuk da olabilir, babası tarafından aferin denilen bir erkek de olabilir. Bu insanlar genelde satın alma kararı verirken alacakları şeye dokunmak isterler. Dokunmadan alamazlar. Düşünün ‘’ben e-ticaret sitelerinden alışveriş yapamam dokunmam lazım mutlaka’’ diyen insanları,illa ki duymuşsunuzdur çevrenizden işte bu insanlar ne kadar istesenizde e-ticaret sitesi müşterisi olamazlar.
Görsel insanlar gözlerden anlar memnuniyeti veya takdir edilmeyi. Bu insanlar için güzel bir bakış veya ufak bir hareket yeterlidir. Güzel görünümlü şeyleri severler, güzel şeyleri isterler, gözüne güzel görünsün isterler. Detayların, derinliğin, içeriğinin çok bir önemi yoktur onlar için. Sadece rengini, şeklini veya görüntüsünü beğendim aldım gibi yorumları duyarsınız bu insanlardan.
İşitsel insanlar ise illa ki duymak isterler, aferin isterler, seni seviyorum isterler, eline sağlık isterler. Güzel bir sofra kurmuş bir kadına “masa çok güzel olmuş, yemekler müthiş görünüyor” demek lazım mesela. Aynı şekilde satın alma aşamasında bu hedef kitleye sesli mesaj ile ulaşmak gerekir. Kampanyalar, ürün indirimleri, yakınlarındaki mağazaları alacakları sesli mesaj ile hemen benimseyip ihtiyaçları doğrultusunda mutlaka satın alma gerçekleştireceklerdir. Bu insanlar mağazalarda da her zaman satış danışmanlarının yanlarındadırlar ve sürekli sorular sorarlar.
İşte bu nedenledir ki müşterilerimize sesli mesaj ile ulaşmalıyız. Onlara mesajlarımızı toplu olarak sesli mesajlar ile hatta bazen bizzat kendi sesimizle ulaştırmalıyız. Eğer bir Belediye Başkanı iseniz seçmenleriniz sizin sesinizi duymaktan kesinlikle memnun kalacaktır. Mağazalar zinciriniz var ve yeni bir mağaza açıyorsanız, o semtteki herkese sabit telefonlardan sesli olarak mesajınızı iletebilirsiniz. Biotekno olarak müşterilerinize sesli mesaj ile ulaşmanızı Digitone platformu ile sağlıyoruz. Aynı anda binlerce kişiye ister cep telefonlarından isterseniz de sabit hatlarından sesli olarak mesajlarınızı ulaştırabilir hatta sesli anketler düzenleyerek onlardan gelen cevaplara göre stratejilerinizi belirleyebilirsiniz.